( Spierig Kardeşler )
YAZAR;
OYUNCULAR;
***
Tavsiye edilebilirlik derecesi; 9/10
***
Michael Spierig ve Peter Spierig, kısaca Spierig kardeşlerin yazdığı-yönettiği 4. filmleri.
Aksiyon, bilim kurgu, gerilim ve paradoks türündeki film.
Robert A.Heinlein' in uyarlanmasından. ( 1958 )
Ethan Hawke' ın muhteşem sayılmayacak ama bir o kadar da iyi oyunculuğuna diğer başrol olan Sarah Snook eşlik etmektedir.
Sarah Snook' un oynadığı karakter için film boyunca verdiği performansı göz önüne alırsak, yabana atılmayacak kadar iyi bir performans olduğunu söylememiz gerekir. Kendini harcayacağı bir proje ile tekrardan yüzünü göstermediği sürece, bir sonraki projede oyunculuğunu yükselen değerler seviyesinden çok daha ileri götüreceğine kesin gözüyle bakılabilir.
Uzun zamandır karşımıza çıkmamış şekilde lezzetli bir bilim kurgu.
Zaman yolculuğu ile pekiştirilmiş büyük bir paradoksu anlatan ve izleyicinin kafasını yoran bir film.
Film, neredeyse doğduğu günden beri diğer hemcinslerinden kendini bir şekilde ayrı bir yerde hissetmiş olan nam-ı değer The Unmarried Mother ( Evlenmemiş Anne )' ın doğduktan sonra bir yetimhanenin kapısına bırakılışından itibaren hayatını anlatmaya başlıyor. Bebeklik çağından başlayan kısa bir anlatımdan sonra yaşıyla doğru orantı şekilde anlatım uzunluğu değişerek ilerliyor hikaye.
Eş zamanlı olarak New York şehrini patlatmaya çalışan bir bombacıyı yakalamaya çalışan bir adamın hayatına da yer veren film çok geçmeden bu iki ana karakteri karşılaştırıyor. Asıl metin üstündeki olaylar bu karşılaşmadan itibaren gelişmeye başlıyor.
Güzel bir zaman yolculuğu ve paradoksun bütünlemesi olan hikayeyi bir çok güzel, özellikle psikolojik, yan dallar takip ediyor.
Filmin senaryosunu yazan Spierig Kardeşler' in çok başarılı bir kurgu ortaya koyduğunu söylemek gerekiyor. Birbiriyle iç içe geçirilmiş iki konuyu daha başarılı bir şekilde anlatamazlardı sanırım. Konu bağlantılarında çok küçük sorunlar olsa da sonuç olarak bilim kurgu, azcık ucundan da hayal gücüne dayalı olan film için daha iyisini düşünebilirlerdi demek mantıksızca olur.
Aynı zamanda filmin süre olarak uzunluğunun iyi ayarlanmış olmasının izleyiciyi tatmin etmesi ve sıkmaması bakımından çok güzel bir düzeyde olduğu da aşikar.
Filmin sonunda bir The Shawshank Redemption' da ki kadar" Ohaaa! " çekmiyoruz fakat bir Law Abiding Citizen' de ki kadar etkilediği gerçeğinden de kaçamıyoruz.
Yine de fikrimce; konunun bütünlüğünü sağlamak ve filmin sonlarına yakın zamanlarda az biraz vermiş oldukları açıkları telafi etmek için bazı sahnelerde tek plan çekim kullanmış olsaydılar çok daha başarılı bir kaç sahne ortaya çıkarabilirlerdi.
2014 yılında ortaya koyulmuş bilim kurgu dalında epik filmlerin iki tanesinden birisi olarak görüyorum. Diğeri de tabi ki hiç kuşkusuz ki Interstellar. Hatta yeri gelmişken söylemek gerekirse eğer Predestination filmi Interstellar ile aynı sene içerisinde çıkmamış olsaydı çok daha büyük bir ilgi ve hayranlık göreceğini de düşünüyorum. Kısacası Interstellar 'ın aşırı derece iyi oluşu bu filmin birazcık göz ardı edilmesine sebep olmuş olabilir.
Spierig kardeşlerin kendilerini her yaptıkları yeni filmde daha ileriye götürdüğünün kanıtlarını taşıması da cabası.
Kendimizi yönetmenin yerine koyarak filme bir göz atacak olursak;
Kendimizi yönetmenin yerine koyarak filme bir göz atacak olursak;
- Sahnelerin birbiri üstüne oturtulması gerçekten çok başarılı.
- Özellikle uzun süren bar konuşması sahnesinde kameranın ortamı tanıtmak için verdiği açılar gayet yerinde demekten ötede. Arada bir dinlenip birer sigarayı sanki sessizce içmişler ve sonra konuşmaya devam etmişler gibi mekanı aynı bırakarak karakterlerin yerlerini değiştirmesi de konuşmanın süresinin gerçekçiliği bakımından gayet yerine oturmuş gözüküyor.
- Sahne geçişlerinde her zaman önce bir ortamı tanıtım şeklindeki çekim olan, genel çekim tekniğini fikrimce çok başarılı bir betimleyici olarak kullanmışlar.
Paradoks veya beyin yakacak ( akıl karıştıracak ) film severlerin kesinlikle izlemesi gereken bir film.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder